25 Temmuz 2011 Pazartesi

Çocuk oyun alanlarıyla olan dayanılmaz ilişkim.

Çocukken pek sokak oyunu oynamasamda kaderimde hep çocuk oyun alanlarının karşısında oturmak varmış. İzmit' teki ilk evimiz çocukların oynadığı bir meydana bakıyordu. Şu an yaşadığım evim de çocuk parkına bakıyor. Depremden sonra tuttuğumuz evin karşısında da çocuk oyun alanları vardı. Catania' daki evimin de karşısında çocuk oyun alanı vardı. Çocukları çok severim, yanlış anlaşılmasın. Ama bazen gürültüleri dayanılmaz oluyor. Genede şanslıyım, İzmitli çocuklar Catanialı çocuklar kadar azıtmıyorlar.

Catanialı çocuklar canları istediklerinde bol bol kız kaçıran patlatıyorlar. Başınıza ağrılar girerdi. Bir keresinde camıma top gelmişti. Top camıma çarpıp balkonumda kaldıydı. Halinize şükret. Sivrisinek vızıldamaları, çocuklar, her an geçen motorsiklet ve arabaların motor ve korna sesleri, bağıra bağıra konuşan insanlar, çocuğunu çağıran annelerin bağırışları. Dini bayramlarda günün her saati yapılan havai fişek gösterileri. Mesela sabah 05.00' de. Kaç sabah baş ağrısıyla kalktıydım. Karşımda çocuk hastanesi vardı. Bir sabah çocuk doğdu herhalde, önümdeki hastane bahçesinde havai fişek patlatmaya başladılar. Sabahın 7 sinde. Offff.. Catania gürültülü bir şehir.

Türkiye' de insanlar ne olursa olsun gürültü konusunda o kadar zıvanadan çıkmazlar :) Heleki bir çocuk cama top atacak. Valla o top hurda edilir.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder