31 Temmuz 2011 Pazar

Hayal ettiğimiz şeyler...

... imkansız gibi görünse de hayallerimiz biz isteyince gerçekleşiyor. Hayallerimizi gerçekleştirmek için çalışmalar yapmaya başlayınca yukarıdan bazı güçler önümüze o hayallerimiz doğrultusunda fırsatlar çıkartıyor. Tabi bize o hayalleri gerçekleştirmek kalıyor.

--- Bu blogtaki yazı ve fotoğraflar telif hakları yasaları gereğince izin almadan kesinlikle kullanılamaz. Kullananlar hakkında yasal işlem başlatılacaktır. Kullanmak istediğiniz kısımlar için baymineral@gmail.com adresinden bilgi alabilirsiniz.

Çevreci ürünler gerçekten çevreci mi?


Mesela çevreci! bulaşık makineleri.

Bulaşık makinesinde bulaşık yıkamak bilmem ne kadar su sarfiyatını engelliyor ve doğayı koruyormuş. Fakat bir bulaşık makinesinin üretilmesi için onlarca farklı türden metal ve plastik malzemenin üretimi sırasında bir bulaşık makinesi başına tonlarca kaya doğadan alınıp işleniyor. Bulaşık makinesini üretmek için gerekli olan madenleri ortaya çıkarmak için gerekli olan o tonlarca kaya doğadan alınırken doğaya zarar veriliyor zaten. Doğadan parça kopartılıyor. Ayrıca maden cevherlerinin ortaya çıkartılması sırasında fabrikalarda tonlarca su ve asit kullanılıyor. Ayrıca bu madenleri işlemek için elektrik enerjisi gerek. Bu enerjiyi üretmek için gerekli kömür v.s. yi söylemiyorum bile. Madenlerin işlenmesi ve bulaşık makinesine çevrilmesi sırasında atmosfere yayılan zehirli katkı maddelerini de düşünün lütfen.

Ürün üretildikten sonra evinize ulaşana kadar bir sürü araca indirilip bindiriliyor ve bu araçlar yakıt yakıyor. Makinenin süslü ambalajınının üretimi sırasında kaç ağacın uçurulduğunu söylemedim bile.

Yani söylemek istediğim, buzdağının görünen yüzüne bakmak yerine görünmeyen yüzüne dikkat edin. Bir avuç para verdiğiniz çevreci!!! bulaşık makinesi gerçekten çevreci mi.. Eğer misafiri bol bir aileniz yoksa ve restoran filan işletmiyorsanız bulaşık makinesi tamamen gereksiz bir ihtiyaçtır. Aileniz çok kalabalık değilse fazla bulaşık olmayacaktır. Azıcık kılınızı kıpırdatıp elde yıkamayı tercih edin. Çevreci deterjanlar kullanın, inanınki esas o zaman doğayı korursunuz.

Bu sadece bulaşık makinesinden ibaret değil. Piyasada çevreci!!! sloganıyla satılan her türlü ürün benzer üretim süreçlerinden geçiyor.


--- Bu blogtaki yazı ve fotoğraflar telif hakları yasaları gereğince izin almadan kesinlikle kullanılamaz. Kullananlar hakkında yasal işlem başlatılacaktır. Kullanmak istediğiniz kısımlar için baymineral@gmail.com adresinden bilgi alabilirsiniz.

28 Temmuz 2011 Perşembe

Korkan köpek...

 ...  havlar.

Korkan köpeklerin havlamasıyla benzer olan bir şey varsa korkan kişilerin bağırıp çağırması, karşısındakiyle kaba konuşmasıdır.

Mesela geçen yaz bisikletimin 10 günlük sorumluluğunu alacak olan yeni yetme Romalı!!! dangalak Türk bayanın ortada bir sebep yokken telefonda bağırıp çağırmaya başlaması ve bana su koyuvermesidir.

Yine mesela geçen yıl bir gece turunun sonunda Yahyakaptan bölgesinde bana bulaşan bir sürücünün yine ortada bir sebep yokken çok ağır küfürler etmesidir. Bu tür insancıkların davranışlarını köpek havlamalarına benzetiyorum.

--- Bu blogtaki yazı ve fotoğraflar telif hakları yasaları gereğince izin almadan kesinlikle kullanılamaz. Kullananlar hakkında yasal işlem başlatılacaktır. Kullanmak istediğiniz kısımlar için baymineral@gmail.com adresinden bilgi alabilirsiniz.

Annesi bile...

... kötü bir arkadaş gibi davranan bir insanım. Akrabalarımın çoğu beni zaten dışlamış, sevdiğim en yakın akrabalarım bana yakın zamanda nankörlük edip su koyuvermiş. Bir kaç iyi arkadaşım (Allah' ım beni onlardan ayırma) benim için her şeyden önemli.

Çok karamsarım çok.

--- Bu blogtaki yazı ve fotoğraflar telif hakları yasaları gereğince izin almadan kesinlikle kullanılamaz. Kullananlar hakkında yasal işlem başlatılacaktır. Kullanmak istediğiniz kısımlar için baymineral@gmail.com adresinden bilgi alabilirsiniz.

27 Temmuz 2011 Çarşamba

Affedilecek Hatalar.

Affedilecek hatalar vardır, affedilmeyecek olanlar da. Affedilebilecek hatalarında sayısı artınca hatakâr insan artık affedilmez hale gelebilir.

--- Bu blogtaki yazı ve fotoğraflar telif hakları yasaları gereğince izin almadan kesinlikle kullanılamaz. Kullananlar hakkında yasal işlem başlatılacaktır. Kullanmak istediğiniz kısımlar için baymineral@gmail.com adresinden bilgi alabilirsiniz.

Hollanda' da Bisiklet Yolları.

Bizde doğru dürüst bisiklet yolu yokken, Hollanda' da belki de gereğinden fazla bisiklet yolu var :)


Easy biking on the Dutch cycle junction network from Fietsplatform on Vimeo.



Alıntı adresi burada.

--- Bu blogtaki yazı ve fotoğraflar telif hakları yasaları gereğince izin almadan kesinlikle kullanılamaz. Kullananlar hakkında yasal işlem başlatılacaktır. Kullanmak istediğiniz kısımlar için baymineral@gmail.com adresinden bilgi alabilirsiniz.

25 Temmuz 2011 Pazartesi

Kırlangıç Operasyonu.


Evin kapalı küçük balkonlarından birisi. İnce uzun camın yanından apartmanın baca yolu geçiyor. Baca yoluyla arasında kısacık bir aralık var. Bu kısacık aralık, oraya dolan martı dışkılarıyla birlikte basamaklar halinde tıkanıp kırlangıçlar için ideal, apartman biçiminde yuvalar halini aldı. Geçtiğimiz günlerde yapılan dış cephe onarımı ve boyası yapılırken hayvan düşmanı apartman yöneticisi (asıl hayvan kimse) ve cahil boyacılar tarafından kırlangıç yuvalarının olduğu aralık, yavrular çıkartılmadan köpük ve sıvayla kapatıldı. Cuma akşamı bir anlık gelişen bir sorunla Kerpe' den İzmit' e geldiydim. Dün gece gelen sesleri duyup dehşete düştüm. Kuşlar diri diri gömülmüşlerdi. Bugün aklıma gelince operasyona karar verdim.


Camı kaplayan renkli kaplamayı sıyırdım. Camı açtıktan sonra elime ölü bir beden olarak geldi. :( Su içirip suni teneffüs yapmaya çalıştım ama dirilmedi :(

Skor 0-1



Cenazeyi bir ayakkabı kutusuna kaldırdıktan sonra orayı kontrole gittiğimde bir yavrunun açık pencereden balkona düştüğünü gördüm. Yaşadığım sevinci anlatamam.


Skor 1-1 oldu. Bu yavru bayağı hareketli. Uçamıyor ama yerlerde sürünüyor.


Tekrar kontrole gittiğimde açtığım pencerenin altındaki beyaz bölmenin arkasından sesler geldiğini, fark ettim. O bölge yapıldığı 15 seneden beri ilk kez açılacaktı.

                                             

Orayı açtım. İkinci yuvadan kanlı canlı üç yavru çıktı. Bayağı utangaçlardı. Tuğlalara tırnaklarını geçirdikleri için onları çıkarmam zor oldu.

Skor 4-1 oldu.





Oraya tekrar gittiğimde birinci yuvaya bir yavrunun daha indiğini gördüm. Skor 5-1 Ardından sağ bir yavru daha indi ve 6-1 oldu.


Vefat etmiş olarak birinci yuvadan bulduğum ilk kırlangıç.

                            

Suda yumuşatılmış bebe bisküvisi ve kıyma ile iyice beslendiler ve diğer kapalı balkonda kalmaya başladılar. Çok tatlı ve yaramazissimolar.


Bu sabah, sabah uykusu sırasında birinci yuvadan sesler geldiğini fark ettim ve bir sağlıklı büyük yavru daha buldum. Skor 7-1 oldu. Kahvaltılarını yaptılar ve hepsi gayet iyi.

--- Bu blogtaki yazı ve fotoğraflar telif hakları yasaları gereğince izin almadan kesinlikle kullanılamaz. Kullananlar hakkında yasal işlem başlatılacaktır. Kullanmak istediğiniz kısımlar için baymineral@gmail.com adresinden bilgi alabilirsiniz.

Bisiklet aşkı.

 :) Terbiyesizler :)))))



--- Bu blogtaki yazı ve fotoğraflar telif hakları yasaları gereğince izin almadan kesinlikle kullanılamaz. Kullananlar hakkında yasal işlem başlatılacaktır. Kullanmak istediğiniz kısımlar için baymineral@gmail.com adresinden bilgi alabilirsiniz.

Halkımız okumayı sevmiyor.

Halkımızın okumayı sevmediğini bilmek için dahi olmaya gerek yok. O kadar çok yazmama rağmen çok az geri dönüş oluyor. İnsanlardan maddi beklentim yok, beni teşvik etmek için manevi olarak arkamda olsunlar, geri dönüşler yapsınlar yeter. Hoşşşş, bloglarım genelde yazı ağırlıklı olduğu için okumayı sevmeyen halkımın yazılarımı ucundan göz atmak dışında tamamen okuduklarını pek sanmam. Bisiklet Turları bloğumda fazla sıkıcı olmayan yüzden fazla gönderi olmasına rağmen çok az kişi tamamını okuyabiliyor. Sorun halkımızın bir şekilde okumayı sevmemesinde yatıyor. Zamanında eğitime önem verilseydi belki daha farklı olurdu.

Halkımız okumayı sevmemekle birlikte internet ortamındaki yazıların altına üç beş kelime bir şey yazmaya üşeniyorlar.

Dürüst olmak gerekirse okumak benide sıkıyor, kendi yazdıklarımı bile okumaktan sıkılıyorum. Daha çok, yazmayı seviyorum. Duygu ve düşüncelerimi konuşarak değil, en iyi şekilde yazarak aktarabiliyorum.

İnsan tanımayı seven okuyucuların bu bloğumu takip etmelerini diliyorum.

--- Bu blogtaki yazı ve fotoğraflar telif hakları yasaları gereğince izin almadan kesinlikle kullanılamaz. Kullananlar hakkında yasal işlem başlatılacaktır. Kullanmak istediğiniz kısımlar için baymineral@gmail.com adresinden bilgi alabilirsiniz.

Etna püskürmesi 24-25.07.2011


Etna yeniden püskürdü. Etna' nın son günlerde sıklaşan aktiviteleri 1 hafta sonra yeniden bir püskürme krizine döndü ve çok iyi oldu. Geceyi internetten de olsa lav izleyerek geçirdim. Yakaladığım webcam görüntüleri arasından seçtiklerim aşağıda yer alıyor. İnternet ortamından bir Etna püskürmesini ilk kez bu kadar iyi izleyebildim. Nice püskürmeler diliyorum.

                                       

                                       

                                      

Nicolosi' den kızılötesi görüntü.

                                      

                                      

Montagnola' dan kızılötesi görüntü.


Milo' ya doğru gelen kül bulutları. Bu aktivitede Milo-Catania arasında kül yağışı görüldüğünü webcam görüntülerinden anlayabildim.

                                         
Sismik aktivite doruk noktasında.




Catania yönünden görünüm.


Belpasso' dan görünüm.






Görüntüler aşağıdaki linklerden alınmıştır:

                                                                           


--- Bu blogtaki yazı ve fotoğraflar telif hakları yasaları gereğince izin almadan kesinlikle kullanılamaz. Kullananlar hakkında yasal işlem başlatılacaktır. Kullanmak istediğiniz kısımlar için baymineral@gmail.com adresinden bilgi alabilirsiniz.

Yunanistan A2 sinde yaşadığım büyük tehlike.

 Catania-İzmit turumda beni duaların koruduğuna bir seferinde resmen tanık oldum. Türkiye' ye girdiğim günün sabahı Yunan A2 otoyolunda seyrederken, boş yolda sürücüsü uyuyan bir minibüsün emniyet şeridini aşıp arkamdan üstüme doğru sessizce geldiğini kask aynamdan gördüm ve alarm durumuna geçtim. Uyuklayan adam çok şükür zamanında uyandı ve kurtuldum. Bariyer olduğu için kaçış şansım da pek olmazdı. Çok büyük şükür (şükürissimo). Kask aynası kullanmanız ve boş yollarda bile arkanızı sık sık kontrol etmeniz kesinlikle hayati önem taşıyor.

--- Bu blogtaki yazı ve fotoğraflar telif hakları yasaları gereğince izin almadan kesinlikle kullanılamaz. Kullananlar hakkında yasal işlem başlatılacaktır. Kullanmak istediğiniz kısımlar için baymineral@gmail.com adresinden bilgi alabilirsiniz.

Etna zirve bölgesi keşfiyatım.

13 Ocak 2011 günü Etna' yı tam anlamıyla keşfettim. Vakit sıkıntısı yaşamamak için 1930 metre civarı rakımlı Rifugio Sapienza' ya otobüsle çıkıp, kalan yaklaşık 1100 metre rakımı (3000 metre rakıma kadar) bisikletle tırmandım. Zirvenin olduğu ana koninin hemen karşısına kadar ulaştım. Önceden Rifugio' ya bisikletle çıkmış olduğumdan prensiplerime nispeten uygun oldu. Dün gece lav kusan Etna, bugün süt limandı. Bu sayede turum güvenli bir biçimde sonlandı.

---
Bu blogtaki yazı ve fotoğraflar telif hakları yasaları gereğince izin almadan kesinlikle kullanılamaz. Kullananlar hakkında yasal işlem başlatılacaktır. Kullanmak istediğiniz kısımlar için baymineral@gmail.com adresinden bilgi alabilirsiniz.

Köylerden Kerpe.

 17 Temmuz 2011 Pazar günü İzmit' ten Kerpe' ye farklı bir güzergahı kullanarak pedalladım. Google Maps yardımıyla hazırladığım rota harika çıktı. Köyler, bolca havlak ve kovalak köpek, tavuklar ve horozlar ve nefis tezek kokuları beni kendime getirdi. Yolun bir kısmı stabilize veya topraktı. Uzun zamandır toza bu kadar bulanmamıştım. Fazla çıkış yok. Tabi Yunan rampalarından sonra Kocaeli tepelerini tırmanmak bana çıtır çerez gibi geldi. Turun en zor kısmı Kurtyeri-Kumcağız arasındaki "kestirme" toprak yolun yaklaşık 100 metrelik kısmıydı. Yol yağmur sularının zamanla oymasıyla yoldan çok mini bir vadi görüntüsü oluşturmuştu. Yürümek bile zordu. Dikenlerin saldırısı altında bu kısmı nasıl geçtiğimi bilmiyorum.

---
Bu blogtaki yazı ve fotoğraflar telif hakları yasaları gereğince izin almadan kesinlikle kullanılamaz. Kullananlar hakkında yasal işlem başlatılacaktır. Kullanmak istediğiniz kısımlar için baymineral@gmail.com adresinden bilgi alabilirsiniz.

Sicilia Ciclismo grubuyla yaşadığım sorun.

Sicilia Ciclismo grubuyla sorun yaşadım. Dallama grup yöneticisi, gönderdiğim Stromboli-Catania anlatım linkimi siliyor, mesajıma cevap vermiyordu. Salako illa kendi aktiviteleriyle ilgili şeyleri yayınlatacak ya. Ha anlatımım İtalyanca olmadığı için sevgili grubunda kabul edilmemiş olabilir. Yinede fotoğraf içeriği bakımından ne yaptığımı anlamak için Türkçe bilmek gerekmez. Neticede Sicilyalılarla da arada bir sorun yaşanıyor. Herşeyin mükemmel yaşanmadığını belirtmek için bu fikrimi paylaştım.
 

İnsanlık açısından Catania mı, İzmit mi?

Sicilyalı arkadaşlarımı ve Sicilya halkını saygıyla hatırlıyor ve anıyorum. Bana en yakın aile üyelerimin bazılarının bile vermediği saygı ve sevgiyi verdiler. Yaşadığım İzmit şehri, Catania şehri ile aynı ayarda bir kent olmasına, sözde misafirperver ve sıcak ülke Türkiye sınırlarında yer almasına rağmen Catania' nın değerleriyle kesinlikle yarışamaz. İzmit' te kendimi turist gibi görüyorum. Bana büyüdüğüm şehirde turist gibi davranılıyor. Catania' da ise kendimi memleketimde gibi hissediyordum. Beni içtenlikle adam yerine koyuyorlardı. İzmit' te bir fasulye tanesi kadar değerim yokmuş. Bir gün mutlaka oraya geri döneceğim.

Catania' dayken İzmit' i çok olmasada özlüyordum. İzmit' e dönünce keşki özlemeseydim der oldum. İzmit' e gelince beni yıllardır tanıyanların tanımamazlıktan geldiğini gördüm. İzmit' te iki-üç kişi haricinde hiç arkadaşım yokmuş. Catania' da ise onlarca arkadaşımı bıraktım. Catania' dan ayrılmak zorunda olduğum için üzgünüm Catanialı dostlar. Bir gün tekrar görüşeceğiz.

Kusura bakılmasın ama bana artık nerelisin diye sorulduğunda İzmitliyim diyemeyeceğim.

Sicilya benim gibi doğasever eğitimli genç Türk nesli için çok uygun bir yer. Ne çok kuralcı, ne de çok laçka bir yöre. Ben Türkiye' de olduğu gibi aşırı kuralsız yaşama uygun değilim. Sinirlendiğim çok şey var. Sicilya halkı orta düzey kuralcılığın yanısıra çok misafirperver ve sıcakkanlı olmasının yanısıra insanı dozajında sinirlendiriyor. Türkiye' de olduğu gibi dozaşımına bağlı olarak insana saç baş yoldurmuyor.

Çocuk oyun alanlarıyla olan dayanılmaz ilişkim.

Çocukken pek sokak oyunu oynamasamda kaderimde hep çocuk oyun alanlarının karşısında oturmak varmış. İzmit' teki ilk evimiz çocukların oynadığı bir meydana bakıyordu. Şu an yaşadığım evim de çocuk parkına bakıyor. Depremden sonra tuttuğumuz evin karşısında da çocuk oyun alanları vardı. Catania' daki evimin de karşısında çocuk oyun alanı vardı. Çocukları çok severim, yanlış anlaşılmasın. Ama bazen gürültüleri dayanılmaz oluyor. Genede şanslıyım, İzmitli çocuklar Catanialı çocuklar kadar azıtmıyorlar.

Catanialı çocuklar canları istediklerinde bol bol kız kaçıran patlatıyorlar. Başınıza ağrılar girerdi. Bir keresinde camıma top gelmişti. Top camıma çarpıp balkonumda kaldıydı. Halinize şükret. Sivrisinek vızıldamaları, çocuklar, her an geçen motorsiklet ve arabaların motor ve korna sesleri, bağıra bağıra konuşan insanlar, çocuğunu çağıran annelerin bağırışları. Dini bayramlarda günün her saati yapılan havai fişek gösterileri. Mesela sabah 05.00' de. Kaç sabah baş ağrısıyla kalktıydım. Karşımda çocuk hastanesi vardı. Bir sabah çocuk doğdu herhalde, önümdeki hastane bahçesinde havai fişek patlatmaya başladılar. Sabahın 7 sinde. Offff.. Catania gürültülü bir şehir.

Türkiye' de insanlar ne olursa olsun gürültü konusunda o kadar zıvanadan çıkmazlar :) Heleki bir çocuk cama top atacak. Valla o top hurda edilir.